-
1 benzemek
vi1) ähnelnbirine \benzemek jdm ähnelntıpkı tıpkısına birbirine \benzemek sich gleichen wie ein Ei dem anderen2) ( gibi görünmek) aussehen wie [o nach]birine \benzemek aussehen wie jdçocuk tıpkı babasına benziyor das Kind sieht genauso aus wie sein Vaterhiçbir şeye benzememek nach nichts aussehen3) zu sein scheineniyi bir insana benziyor er scheint ein guter Mensch zu seinoyunu [o maçı] kaybedeceğimize benzemiyor es sieht nicht so aus, als würden wir das Spiel verlieren -
2 benzeşmek
1. اشتبه [اِشْتَبَهَ]Anlamı: birbirine benzemek2. تجانس [تَجَانُس]Anlamı: birbirine benzemek3. تشابه [تَشَابَهَ]Anlamı: birbirine benzemek4. تشابه [تَشَابُه]Anlamı: birbirine benzemek5. تشاكل [تَشَاكَلَ]Anlamı: birbirine benzemek6. تماثل [تَمَاثَلَ]Anlamı: birbirine benzemek7. تماثل [تَمَاثُل]Anlamı: birbirine benzemek8. تناظر [تَنَاظُر]Anlamı: birbirine benzemek9. ساجل [ساجَلَ]Anlamı: birbirine benzemek10. شابه [شَابه]Anlamı: birbirine benzemek11. شاكل [شاكَلَ]Anlamı: birbirine benzemek12. شبه [شِبْه]Anlamı: birbirine benzemek13. ضارع [ضارَعَ]Anlamı: birbirine benzemek14. ضاهى [ضاهَى]Anlamı: birbirine benzemek15. طابق [طابَقَ]Anlamı: birbirine benzemek16. مجانسة [مُجَانَسَة]Anlamı: birbirine benzemek17. محاكاة [مُحَاكَاة]Anlamı: birbirine benzemek18. مشابهة [مُشَابَهَة]Anlamı: birbirine benzemek19. واءم [واءَمَ]Anlamı: birbirine benzemek20. وافق [وافَقَ]Anlamı: birbirine benzemek -
3 birbiri
1) einander2) \birbiri için füreinander\birbiri için yaratılmış olmak wie geschaffen füreinander sein3) \birbirine aneinander, aufeinander\birbirine alışmak sich aneinander gewöhnen\birbirine benzemek sich ähneln\birbirine çarpmak aneinanderstoßen, aneinanderprallen, aufeinanderstoßen, aufeinanderprallenbiriyle \birbirine girmek mit jdm aneinandergeraten4) \birbirine miteinanderbiriyle birini \birbirine karıştırmak jdn mit jdm verwechselnlehimle \birbirine tutturulmus iki tel zwei durch Lötung miteinander verbundene Drähte5) \birbirini aneinander, aufeinander\birbiri düşünmek aneinander denken\birbiri izlemek aufeinander folgen\birbiri izleyen aufeinander folgend -
4 تشابه
IتَشَابَهَbenzeşmekAnlamı: birbirine benzemekIIتَشَابُه1. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik2. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek -
5 تماثل
IتَمَاثَلَbenzeşmekAnlamı: birbirine benzemekIIتَمَاثُل1. benzerlikAnlamı: benzer olma durumu2. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik3. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek -
6 شابه
-
7 شاكل
-
8 ضارع
-
9 طابق
Iطابَق1. kat2. katmanAnlamı: birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka3. kat4. katmer5. tabakaAnlamı: katman, katIIطابَقَ1. uymakAnlamı: ölçüleri birbirini tutmak, uygun düşmek2. uydurmakAnlamı: uymasına yol açmak3. çakıştırmakAnlamı: çakışma işini yaptırmak4. ahenkleştirmekAnlamı: uyum, anlaşma sağlamak5. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek6. benzemek -
10 تناظر
IتَنَاظَرَbakışmakIIتَنَاظُر1. simetri2. benzerlikAnlamı: benzer olma durumu3. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik4. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek -
11 benzeşmek
-
12 tıpkı
I s Ebenbild ntbu masanın \tıpkısı bizde de var den gleichen Tisch haben wir auchII adv genauso\tıpkı \tıpkısına birbirine benzemek sich gleichen wie ein Ei dem anderençocuk \tıpkı babasına benziyor das Kind sieht genauso aus wie sein Vater -
13 اشتبه
-
14 تجانس
تَجَانُس1. benzerlikAnlamı: benzer olma durumu2. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu3. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik4. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek -
15 تشاكل
-
16 ساجل
-
17 شبه
Iشَبَه1. bakışıkAnlamı: bakışımı bulunan, simetrik2. muadilAnlamı: eşit, denk, eşdeğer3. gibisiAnlamı: benzeri4. aynıAnlamı: başkası değil, özdeşi, tıpkısı5. bağdaşıkAnlamı: her yeri aynı özelliği gösteren, homojen6. tıpkıAnlamı: tıpatıp, aynı7. benzerAnlamı: bir başkasına benzeyenIIشِبْه1. benzerlikAnlamı: benzer olma durumu2. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik3. bağdaşıkAnlamı: her yeri aynı özelliği gösteren, homojen4. akranAnlamı: yaşça denk, yaşıt, boydaş5. muadilAnlamı: eşit, denk, eşdeğer6. aynıAnlamı: başkası değil, özdeşi, tıpkısı7. tıpkıAnlamı: tıpatıp, aynı8. benzerAnlamı: bir başkasına benzeyen9. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek -
18 ضاهى
-
19 مجانسة
مُجَانَسَة1. benzerlikAnlamı: benzer olma durumu2. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik3. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek -
20 محاكاة
مُحَاكَاة1. benzerlikAnlamı: benzer olma durumu2. öykünmeAnlamı: taklit3. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik4. benzeşmekAnlamı: birbirine benzemek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
TEMASÜL — Benzeyiş. Benzeme. Birbirine benzemek. Birbirine müsavi ve müşabih olmak. * Hasta sıhhate, iyi olmağa yaklaşmak. * Mat: Kesirsiz taksim kabul etmek, kesirsiz bölünebilmek.(Temasül tezadın sebebidir, tenasüb tesanüdün esasıdır, sıgar ı nefs,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
benzeşmek — nsz Birbirine benzemek, müşabih olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük